Zilhicce
ayının onuncu günü başlayıp dört gün süren Kurban Bayramı, tarihsel nedenli bir
bayramdır. Hz. İbrahim Peygamber canından bile çok sevdiği oğlu İsmail’i, Allah
yoluna kurban etmek istemiştir. Merhameti ve şefkati yüce Allah, oğlunu kurban
etmesine izin vermemiş, oğlunun yerine bir koç kesme emrini göndermiştir.
Yaşanan hadise, Allah’a olan bağlılık ve sevginin göstergesi olarak, kuşaktan
kuşağa tarihsel süreç ile birlikte günümüze dek gelmiştir. Bayramdan önceki güne
arefe denir.
Kurban bayramında Müslümanlar adadıkları kurbanların etlerini; yakınları, sevdikleri ve ihtiyaç sahibi diğer din kardeşleri ile paylaşır.
Kurban bir dinsel buyruğu ya da adağı yerine getirmek için kesilen hayvandır. Bu yüzden Kurban bayramı ve adak İslam dininde önemli bir yere sahiptir.
Sözlük anlamı yaklaşma, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamına gelir. Dini terim olarak ise ibadet maksadı ile kurban bayramında, belirlenmiş hayvanları usulüne uygun bir biçimde kesmeye denir.
Akıllı, hür ve dini ölçülere göre zengin bir insan Allah rızasını kazanmak için ve kurban kesmeye müminlere yardım etmek için kurban keser.
Ayrıca Kurban gerektiğinde Allah için her şeyi feda etmek anlamına gelir.
Kurban Hanefi mezhebine göre vaciptir diğer tüm mezheplere göre sünnet-i müekkededir.
Kurban Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’i Allah için kurban edecekken Allahü Teâlânın ona bir hayvan göndermesi ve onu kesmesini emretmesi üzerine olan olaydır. Ve asırlardır süre gelir.
Kurban kesen mümin Allah rızasını kazanmak ve ona yaklaşmak için onun hoşnutluğunu kazanmayı arzu eder. Kurban bayramı sosyalleşmeyi yardımlaşmayı ve fedakarlığı amaçlar.
Kurban Bayramı’nın ilk üç günü kesilir. Kesim vakti bayram namazı kılınan yerlerden namaz kılındıktan sonra, kılınmayan yerlerde ise sabah namaz vakti girdikten sonra başlar. Bayramın 3. günü güneş batıncaya kadar devam eder. 1. günü kesmek faziletlidir.
Şafii mezhebine göre 4. gün de kesilebilir.