Üye Girişi Yeni Üye Kaydı

Afyon Giresunlular Şehitliği

BURHAN DİNÇ 11 Ocak 2020 Diğer Yazıları 2196 -A+

47. Giresun Gönüllü Alayı Şehitliği

Giresun şehitliği, ilçemiz Doğanlar köyü sınırları içersinde, Dedesivrisi mevkiinde edilmiştir. Giresun ve yöresinden gelen gönüllülerin şehit olmasından dolayı "Giresun Şehitliği" adını almıştır. Ülkemizi işgal eden yunan ordusu, İlçemiz, Karaağaç ve Doğanlar köyü sınırları içerisindeki "kabaçkırar" ve "Dedesivrisi" mevkilerinde mevzilenmişlerdir. Kurtuluş savaşında Giresun ve Yöresinden gelen gönüllülerinden oluşan 47. Alaya Topal Osman komuta etmiştir. Detay Bilgi:

I. Dünya Harbinden sonra düşmanlar yurdumuzu işgal etmeye başlayınca, Balkan Harbi gazisi Osman Ağa (Topal) önce yerli Ermeni ve Rum çeteleriyle mücadeleye başlar. Rusların Karadeniz Bölgesi’ni işgali üzerine Giresun’dan bir “Gönüllü Taburu” teşkil ederek Kazım Karabekir Paşa Emrine verilir. Ayrıca kendisi de Harşıt’ta cephe tutarak Rusların Giresun’a girmesine mani olur. Rusya’da Bolşevik ihtilali çıkınca Ruslar çekilir.

Ancak bu defa ülkemizin diğer bölgeleri işgal edilmeye başlar. Bu arada,            M. Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak kongreler toplamaya başlar. Milli mücadeleyi başlatabilmek için güvenilir kişilere ihtiyacı vardır. Methini işittiği Osman Ağa’nın çetesine mensup 10 yiğidi yanına muhafız olarak alırBu sayı daha sonra Atatürk’ün isteğiyle 100, sonra 250’ye çıkarılır. Giresun Uşakları Atatürk’ün muhafızlığı gibi kutsal bir görevi üstlenmelerinin yanı sıra ayrıca TBMM’nin de korumasına memur edilmişlerdir.

Osman Ağa bununla da yetinmez. Giresun’da tamamı Giresun Uşaklarından kurulu iki gönüllü alay teşkil eder. Tüm teçhizat ve iaşesini de kendi gayret ve imkanlarıyla temiz eder. 2000 mevcutlu “42. Giresun Gönüllü Alayı”nın başına Giresun Askerlik Şubesi Başkanı Binbaşı H.Avni Alpaslan Bey, 2500 mevcutlu “42. Giresun Gönüllü Alayı”nın başına da Osman Ağa geçer. Bu arada, Osman Ağa’nın “Giresun Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” ve “Giresun Belediye Başkanı” gibi resmi sıfatlara da sahip olduğunu belirtelim.

Osman Ağa önce “Koçgiri Kürt İsyanı”nı bastırır. Daha sonara Samsun’da H.Avni Alpaslan Komutasındaki 42. Alay’la buluşarak mıntıkadaki Rum çetelerine karşı büyük bir temizlik harekatına girişirler. Bu sırada Sakarya Meydan Muharebesi başlamıştır. Kan gövdeyi götürmektedir. Durum çok kritiktir. Ankara’dan gelen emir üzerine çok acele cepheye yetişmeleri gerekmektedir.

Dilerseniz bundan sonrasını bizzat Atatürk’ten dinleyelim:

“Sakarya Muhaberesi sıralarında, cephemizin bir tarafında gedik açan düşmanın gediği genişletmekte ve ilerlemekte olduğunu bildirdiler. Derhal yedekte bulunan kuvvetlerimizden yeterli miktarda imdat gönderilmesini ve süngü hücumu ile düşmanı eski mevzilerine tard etmelerini emrettim. Fakat aldığım cevap: “İhtiyatla kuvvetimiz kalmadı, hepsi mevzilerde çarpışıyor. Yalnız Giresunlu Topal Osman Ağa’nın askerleri vardır.” Oldu. Tekrar verdiğim emirde: “Kim olursa olsun, süngü hücumu yapacaklardır.” dedim. Cevap verdiler: “Bunların süngüsü yoktur”.

Osman Ağa’nın Karadenizli gönülleri milli kıyafetleri ile gelmişlerdi. Süngüleri yoktu. Süngü yerine bellerinde eğri bıçaklar vardı. Hatırıma derhal o Karadeniz bıçakları geldi. Hemen: Osman Ağa’nın askerleri bellerindeki bıçaklarla düşman üzerine atılıp, eski mevzilerine tard edeceklerdir.” Emrini verdim.

Eğri bıçaklarıyla düşmana saldıran bu Yiğit Çocuklar, Yunanlılar’ı eski mevzilerine atmağa muvaffak oldular. Fakat yüzde altmış kayıp verdiler.

Atatürk’ün söyledikleri bunlar. Biz de küçük bir açıklama yapalım: Bu savaşta 42. Alay’dan H. Avni Alpaslan Bey dahil çocuğu şehit düşmüş, sadece 84 kişi sağ kalmıştır. 47. Alay’dan ise, 285 kişi sağ kalabilmiştir. (12.9.1921) 

Aynı olaya ilişkin bir başka anı da Giresun Mücahitler Derneği eski Genel Sekreteri Mücahit Gazi Mustafa Hakyemez’den şunları anlatıyor: 

“1973 yılında Polatlı şehitliğinin açılışına davetliyiz. O zamanki Cumhurbaşkanımız Cevdet Sunay törene katılan İstiklal Savaşı kumandanlarından 5. Süvari Kolordu Komutanı Fahrettin Altay Paşa’dan bir anısını rica eder. Fahrettin Paşa şunları anlatır: ben Polatlı’da iki alayla düşman kuvvetleriyle çarpışırken, karşı taraftaki yunan kuvvetleri 15 bin kişiyle eriyen kuvvetlerimize saldırmakta idi. Bir akşamüzeri üç tarafımız düşman kuvvetleri ile çevrilmiş, elimizde 450-500 kişi bir kuvvet kalmıştı ki, bu arada Çankaya sırtlarında bulunan Atatürk’ü telefonla aradım. Durumumuzu anlatarak, Polatlı’yı bırakacağımızı, çünkü üç tarafımızı düşman sardığını ve esir olmaktansa Ankara sırtlarına çekileceğimizi söyledim. Yanındaki komutanlarla istişare ettikten sonra, çekilmemi, çünkü “42. ve 47. Giresun Gönüllü Alayları”nın Polatlı’ya hareket ettiğini yarın sabah Polatlı’da olacağını müjdeledi. O an hayatımın en sevindiği anı olmuştur. O gece sabaha kadar uyumadım. Sabah olunca dürbünle etrafa bakarken ne göreyim; Giresun Uşakları üzerlerinde abazıpkaları ile düşmana hücum ediyorlar. Düşman bu kıyafeti görünce şaşkına döndü. Yüzde altmışının silahı olamayan Giresun Uşakları bellerindeki kamayı açan Yunanlıların arkasından atlıyorlardı. Öldürdükleri düşmanın silah ve kütüklükleri ile silah sahibi oldular. Düşmanın büyük bir panik içerisinde ilk mağlubiyeti böyle başladı. Bu an kadar sevindiğim hiç olmamıştır.”

Sakarya Zaferinden sonra mevcudunun tamamına yakınını kaybeden 42. inci Alay lağvedilir. 47. Alay ise mevcudu takviye edilerek Büyük Taarruza hazırlanır.

26 Ağustos 1922 tarihinde Mustafa Kemal’in emriyle Büyük Taarruz başlar. Bu sırada Osman Ağa komutasındaki 47. Giresun Gönüllü Alayı Afyon İli İscehisar ilçesi Karaağaç ve Doğanlar köyü sınırları içerisindeki “Kapaçkıran” ve “Dedesivrisi (Sivriepe)” mevkilerin de mevzilenmiş olan düşmanla savaşmaktadır. Tepelerin yamaçlarına Yunan tel örgülerle öyle bir tahkimat yapmıştır ki, Yunan birliklerini teftişe gelen bir İngiliz Generali “Türkler bu tel örgüleri geçebilirler ise gelip Avrupa’yı da alsınlar” diye alay eder. 47. Alayımız’a mensup 38 cesur Giresun Uşağı sağdan soldan temin ettikleri paslı makaslarla bu tel örgüleri bir gecede kesmeye muvaffak olurlar. Ancak, ne var ki, şansları yaver gitmez. Tel örgülere takılı çıngırakların sesine uyanan Yunanlılar binlerce mermi yağdırmaya başlar. Bu esnada 14 Yiğit Giresun Uşağı şehit düşer. Hemen aceleyle dualar ve gözyaşları arasında oldukları yere defnedilirler. Bu arada 36 saat süren bir taarruzdan sonra Giresun Uşakları düşmanı Sivritepe mevkiinden atmaya muvaffak olmuşlardır. 

Sakarya Meydan Savaşına Milis Binbaşısı olarak katılan Osman Ağa, Büyük Zafer’den sonra TBMM tarafından Yarbay rütbesi ve İstiklal Madalyası ile taltif edilmiştir.

“Büyük Taarruz”un bir parçası olan ve yukarıda hikayesini anlattığımız “Kabaçkıran” ve “Dedesivrisi (Sivritepe) mıntıkasındaki çarpışmalarda şehit düşen kahraman “47. Giresun Gönüllü Alayı’nın 14 Şehidinin isimleri şunlardır:

Giresun Boztekke köyü Karslıoğullarından Ali oğlu Hasan 1315 doğumlu
Çukur köyü Sipahioğullarından Mehmet oğlu Necip 1317 doğumlu. 
Alınyoma Bala köyünden Hallıcıoğlullrından Osman oğlu Hüseyin 1317 doğumlu
Kemaliye köyü Eskioğullarından Ahmet oğlu Mustafa 1315 doğumlu.
Çiçekli köyü Topçuoğlullarından İyas oğlu Rasim 1316 doğumlu
Sayça köyü Habibhasan oğllarından Ahmet oğlu Dursun 1314 doğumlu.
Görele Daylı köyünden Vehioğullarından Emin oğlu Yusuf 1311 doğumlu.
Keşap Küçükgeziş köyü Yusufoğullarından Emin oğlu Yusuf 1303 doğumlu.
Keşap Karabulduk köyü Giranhacıoğullarından Şükrü oğlu İbrahim 1315 doğumlu.
Dereli Yavuz Kemal Hapan köyü Türkmenoğullarından Yusuf oğlu Osman 1309 doğ.
Bulancak Uçarlı köyü Dervişoğullarından Hüseyin oğlu Niyazi 1314 doğumlu.
Hamurlu köyü Tümpataoğullarından Ahmet oğlu Osman 1309 doğumlu.
Keşap Halkalı köyü Alaşalvaroğullarından Salih oğlu Abdullah 1317 doğumlu.
Tatlılı köyü Durmuşoğullarından Hüseyin oğlu Nazım 1316 doğumlu.

Giresun Muharıp Gaziler Derneği üyesi Ahmet Halis Asal (Rum asıllı olup, İslamiyeti kabul ederek 47. Giresun Gönüllüleri Alayı ile İstiklal Savaşına katılmıştır.) hem savaştıkları alanları gezmek hemde arkadaşlarının mezarlarını ziyaret etmek için 42 yıl sonra 1964’te Doğanlar Köyü’ne gelir. Arkadaşları için bir şehitlik yaptırmaya karar verir. Makbuzlar bastırır, yardımlar toplar. Giresun Belediye Başkanı Em. Gnrl. A. Rıza Erkan, Afyon Valisi Ahmet Balkan ile Batı Menzil Komutanlığı’nın da yardımlarını sağlar. Buraya gidiş- gelişlerinde silah arkadaşı Eynesilli Tevfik Gül’de kendisini yalnız bırakmaz. Köylülerle de iyice kaynaşırlar. Adeta onlardan biri olurlar. Gece gündüz bir nefer gibi çalışarak 1967 yılında bu mütevazı şehitliği tesis eder. Ahmet Halis Asal bu şehitlikte Kendisine de bir mezar yaptırmıştırÖldüğünde vasiyeti üzerine cenazesi Giresun’dan getirilerek bir manga askerle resmi tören niteliğinde cenaze töreni ile şehitliğe defnedilmiş ve arkadaşlarının yanında ebedi istirahatgahına çekilmiştir.

Yıllar sonra bu şehitliğin yeniden düzenlenmesi fikri doğmuş ve “Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü”nün 14.11.1988 gün ve 321 sayılı karayla 1. grup koruması gerekli kültür varlığı olarak, tescil edilmiştir.

İscehisar Çevre Güzelleştirme Derneği ile Doğanlar Köyü Muhtarlığının Giresun Şehitliğine Anıt ve Tören alanı yapımı için Müze Müdürlüğüne müracaatı üzerine, projesi çizdirilmiş ve Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 30 31 1990 gün ve 689 sayılı kararıyla onanmıştır.

Giresunlu işadamı Turhan Kurdoğlu 25 Nisan 1989 yılında “Şehitlik”i ziyaret eder. Ziyarete ilişkin yazısı Nisan 1991 tarih ve 39. sayısında yayınlanınca dikkatler bir anda bu “Şehirlik” üzerine çevrilir. Ancak ne var ki, bu konunun üzerine ciddi bir biçimde sadece Bayrampaşa Giresunlular Derneği Genel Sekreteri İsa Kara ile Bakırköy Giresunlular Derneğinden Yusuf Başaran gider. Birkaç sene öncesine kadar yapılıp, daha sonra her nedense vazgeçilen askeri törenin tekrar yapılmasını sağlar. Yazışmalar-çizişmeler sonunda nihayet DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) tarafından finansmanı sağlanan projenin, Milli Savunma Bakanlığı İnşaat Emlak Dairesi tarafından ihalesi yapılır ve müteahhit Ahmet Cengizhan tarafından 1992 yılında şimdiki haline getirilir.

Bu arada Dr. Adil Emecan koordinatörlüğündeki İstanbul’daki Giresun Dernekleri Şehitlik’e maddi katkıda bulunmak amacıyla 27 Haziran 1992 tarihinde bir gece düzenlerler. Yine, alınan ortak bir kararla “Şehitlik”in 28 Ağustos 1992 Cuma günü açılış törenine katılırlar. 

Bu eserin meydana getirilmesinde, işlerinin kolaylaştırılmasında değerli hemşerimiz İ. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanı Hv. Korgnrl. Sayın Sinan Bilge Paşa ile Afyon Valisi Sayın Aykut Ozan’ın, İscehisar Kaymakamı Sayın Recai Akyel’in ve İscehisar Belediye Başkanı Sayın Kayahan İmirlioğlu’nun da gayretleri olmuştur. Afyon Köy Hizmetleri Müdürü Sayın İsa Zora’da şehitlik yolunun daha düzenli hale getirilmesi için gayretlerini esirgememiştir. Emeği geçen herkese tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.

28 Ağustos 1992 tarihinde muhteşem bir törenle açılışını yaptığımız şehitliğimizin kısa bir tarihçesini vermeye çalıştık.

Bu “Şehitlik” ; tamamı bir vilayetin (Giresun) gönüllü kahramanlarından oluşarak, o ilin ismiyle anılan (47. Giresun Gönüllü Alayı Şehitliği) ve o ile 900 km. uzaklıktaki başka başak bir ilimizin sınırları içerisinde (Afyon) bulunan ve dünyada beklide bir başka benzeri olmayan bir “Şehitlik”tir. İstiklal Savaşımızın kalbini attığı Afyonkarahisar’ın kıraç bir tepesine “Giresun” damgasını vurarak kudsiyet kazandıran bu “Şehitlik” bizim gurur abidemizdir. Giresunumuza 900 km mesafedeki bu ısısız tepede “Giresun” adı aziz şehitlerimizle beraber ebediyete kadar yaşayacaktır!

 

 

 

Ey Giresunlular!

Geçte olsa şehitlerine sahip çıkmakla Giresunluluğunu ispatladın,

vefa borcunu ödemeye çalıştın. Bu bir kerecikle kalmamalı.

Zira borcun bitmemiştir. Dünya durdukça da bitmeyecektir.

Bu nedenle her yıl daha da artan bir vecd ile sahip çıkmaya devam etmelisin.

Şunu unutma ki,

manevi değerlerine sahip çıkmayan bir toplum, bir millet yok olmaya müstahaktır.

Ruhları Şadolsun!

 

Tepeküknarlı Köyü Derneği olarak;

Güzel bilgileri bize sağlayan Seyfullah Çiçek ve İşcehisar Kaymakamlığına teşekkür ederiz.

Yorumlar